Islanma veya ıslanma eylemi. 2. Sırılsıklam eden bir şey: yağmur sırılsıklam. 3. Büyük dozda sıvı ilaç, özellikle bir hayvana boğazından aşağı dökülerek verilen ilaç.
Islatmanın tam anlamı nedir?
1: tamamen ıslatmak (sıvıya batırmak veya daldırmak gibi) 2: düşen veya çöken sıvıyla ıslatmak veya tamamen örtmek. 3: sırılsıklam veya çökeltme ile kürk ve elmaslarla ıslanmış gibi doldurmak veya tamamen örtmek- Richard Brautigan.
Sırılsıklam mısın?
birini veya bir şeyi aşırı derecede ıslatmak: Ani bir fırtına bizi iliklerimize kadar ıslatmıştı. Sporcular terden sırılsıklam oldu. Islak hava ve ıslaklık.
Doygunluğun doğru anlamı nedir?
1: tam olarak tatmin etmek: doymak. 2: Tuzla doymuş suyun emilemeyeceği, çözülemeyeceği veya tutulamayacağı noktaya kadar bir şeyi işlemek, sağlamak veya doldurmak. 3a: Hollywood-Newgate Callendar ile dolu, kitaba nüfuz eden veya kaplayan bir şeyle tamamen doldurmak.
Souse ne anlama geliyor?
1: özellikle salamura edilmiş bir şey: terbiyeli ve doğranmış domuz eti parçaları, balık veya kabuklu deniz ürünleri. 2: bir iç geçirme eylemi: ıslatma. 3a: alışılmış bir sarhoş. b: içki çılgınlığı: tıkınırcasına. souse.
