buruşmanın İngilizcedeki anlamı bir şeyin kırışmasını sağlamak (=pürüzsüz değil) veya düzensiz: Düzgün asmazsan ceketini buruşturursun.
Kırmak ne demek?
geçişli fiil. 1: kırışıklık, buruşma. 2: dağınık hale getirmek: karıştırmak. geçişsiz fiil.: buruşmak.
buruşmuş cümle içinde nasıl kullanılır?
kargaşa içinde; son derece düzensiz
- Gözlerim dolmuş ve buruşmuş halde geldim.
- Rüzgar güzel saçlarını buruşturdu.
- Yatağı uyuduğu yerde buruşmuştu.
- Saçını şakacı bir şekilde buruşturdu.
- Rahat giyinmişti ve buruşuk bir görünümü vardı.
- Saçını şakacı bir şekilde buruşturdu.
- Koltukların arkasına buruşuk bir yatak sıkıştırılmış.
Fırfır cümlede ne anlama geliyor?
düzgün olmayan bir şeye dokunmak veya hareket ettirmek için: Geçerkensaçlarını şefkatle eliyle karıştırdı. Kuşlar telaşla tüylerini (yukarı) karıştırdı. [Genellikle pasif]
Crinckled ne anlama geliyor?
1a: birçok kısa kıvrım veya dalgalanma oluşturmak için. b: kırışıklık. 2: ince bir çatırtı sesi çıkarmak için: hışırtı kırışan ipekler. geçişli fiil.